Hamilelikte Grip Aşısı

Hamilelikte Grip Aşısı, Hamilelik sürecinde grip gibi sadece üst solunum yolu enfeksiyonuna yakalanmanın çocuk açısından bir riski yoktur, ancak bu gibi durumlarda hamile olan kişide komplikasyon görülme riski daha fazla olmaktadır. Aynı yaş gurubuna sahip sahip kadınlar içinde hamile olan kadınların üst dolunum yolu enfeksiyonu şikâyeti ile hastaneye kaldırılma oranları diğer kadınlara göre çok daha fazladır, çünkü hamilelik sürecindeki kadın vücudunda bağışıklık sisteminin yanı sıra solunum sisteminde de değişiklikler yaşanmaktadır ve buna bağlı olarak da hamile olan kadınlar daha fazla risk taşımaktadırlar. Ayrıca, gribe hamilelik döneminin son zamanlarında yakalanan kadınlarda doğum sonrası hastalığı çocuğa geçirme olasılığı daha yüksek olmaktadır.

Hamile olan ve emzirme döneminde olan kadınlar açısından grip aşısı güvenli bir yöntem olmakla beraber, ACOG'un görüşüne göre ise salgın mevsiminde hamileliğinin ikinci ya da üçüncü trimesterinde olan kadınlara grip aşısı olmaları önerilmektedir ve yine aynı bildiride hamile olan kadın da şeker hastalığı, astım, hipertansiyon gibi yüksek risk durumları da var ise gebeliğin hangi evrede bulunduğuna bakılmaksızın grip aşısı yapılması önerilmektedir. Yukarıda sayılan yüksek risk faktörleri bulunmayan hamile kadınlarda ise grip aşısının ilk trimester sonunda yapılması önerilmektedir ve bu sayede grip aşısının ardından annede gelişen antikorların bir miktarı bebeğe de geçecektir ve yeni doğan bebeği ilk aylarında koruyacaktır.

Genellikle kasım ve nisan ayları gribe en çok yakalanılan aylardır ve ekim ayı ile kasım ayının yarısına kadar olan zaman grip aşısı olunması açısından en iyi zaman olmaktadır. Koruyucu faktörü %70 ile %90 arası değişen grip aşısının koruyuculuğunun başlaması için ise 1 ya da 2 haftaya ihtiyaç olmaktadır.

Grip Aşısının Yan Etkileri: Enjeksiyon alanında lokal hassasiyet ve şişlik, hafif ateş ve halsizlik ve nadiren alerjik reaksiyon görülmektedir. Grip aşısının gribe neden olması gibi bir durum söz konusu olmamakla birlikte, aşı sonrası görülen soğuk algınlığı belirtileri ise tamamen tesadüfüdür. Ayrıca aşı hazırlanırken yumurta kullanılmaktadır ve bu sebeple de yumurtaya karşı alerjisi olan kişilerin grip aşısı yaptırmamaları gerekmektedir.

Grip de soğuk algınlığı da virüsler sebebiyle oluşmaktadır. Antibiyotiklerin virüsler üzerinde bir etkisi bulunmadığı için her iki hastalık döneminde de antibiyotik kullanılması gerekmemektedir. Kasım ve nisan ayları gibi gribe yakalanmanın en fazla olduğu dönemlerde elleri sık sık yıkamak ve kapalı, kalabalık ortamlarda fazla kalmamak da grip virüsünden korunmanın yollarındandır. Grip hastalığına yakalanan kişinin istirahat etmesi ve yatarken fazla sayıda yastık kullanması gerekmektedir. Ayrıca, grip hastasının bulunduğu odanın kuruması engellenmesi, nemlendirilmesi, sık sık havalandırılması ve sıcak tutulması da gerekmektedir. Bunun yanı sıra, grip hastasının bol miktarda sıvı tüketmesi de hastalığı daha kısa sürede atlamasına yardımcı olacaktır. Son olarak, grip hastası boğaz ağrısı için pastik ve burun tıkanıklığı şikâyeti için tuzlu su, okyanus suyu gibi yardımcılar kullanabilmektedir ve hastalık geçer geçmez normal hayata dönülmeden birkaç gün daha dinlenilmesinde fayda görülmektedir.